28 Eylül 2015 Pazartesi

Sınır Tanımayan Çocuk : John Lennon

Her insan dünyayı değiştirmek ister, lakin bunu sadece birkaçı başarır.
  Emre Bozkuş
                                                
                                        

John Lennon

( 9 Ekim 1940 – 8 Aralık 1980 )


John Winston Ono Lennon ya da bilinen ismiyle John Lennon,
20. yüzyılın en önemli figürlerinden biridir. Birçok otorite tarafından dünyanın gelmiş geçmiş en iyi müzik grubu olarak kabul edilen The Beatles’ın 4 üyesinden biridir. Paul Mccartney ile kurduğu söz yazarı ortaklığı müzik tarihinin en iyilerinden biri olarak kabul edilir.
Özellikle 60’lı yılların sonlarında Vietnam savaşı karşısında ki pasifist, barışçı duruşu ve yazdığı muhalif şarkıları ile bilinir. Kendisiyle sürekli uğraşan ve iğneleyen entelektüel kuklalara verdiği zekice ve esprili cevaplarla milyonları peşinden sürüklemiştir. Kurduğu her cümle de sevgi ve barışı anlatan kendi deyimiyle “ İşçi Sınıfı Kahramanı”




 9 Ekim 1940 tarihinde İngiltere’nin Liverpool kentinde deniz tüccarı bir baba ve ev hanımı bir annenin tek oğlu olarak dünyaya geldi. Babası mesleği sebebi ile mütemadiyen deniz aşırı yerlere seyahat ediyordu. Annesi ve babası arasında sürekli şiddetli kavgalar yaşanıyordu. Annesinin alkol sorunu ve sorumsuzluğu kavgalarının temel sebebi olarak görünüyordu. Babası bir gün seferden döndüğünde eşini başka bir adamla yakaladığında son damlayı bekleyen bardak taşmıştı artık. Boşanma sonrasında Küçük John’un karar alma zamanı gelmişti. Ebeveynlerinden birini seçmek zorundaydı.4 yaşında hayatının en büyük dönüm noktalarından birini yaşamak üzereydi. John babasını seçer ve bunun üzerine annesi evi terk eder. Babası ise John’u Mary (Mimi) teyzesi ve eniştesine bırakıp yeniden denizlere yola çıkar. John zor bir çocukluk geçirir ama teyzesi ona annesi ve babasının eksikliğini hissettirmemek için elinden gelen her şeyi yapar.  Mimi John’un çocukluğunu daha sonra bir röportaj da şöyle anlatmıştır;

John Lennon ve Mimi teyzesi

“Yaratıcı bir çocuktu. Her zaman liderdi. Öyle boş boş oturduğunu hiç görmedim. Ya bir şeyler çizerdi, ya şiirler yazardı, ya da bir şeyler okurdu. İyi bir okurdu. Her gece uyumak için kendi kendine şarkılar söylerdi.”

John Lennon (1945)

John Lennon 16 yaşına geldiğinde yine önemli bir olay yaşar. Annesini bulur ve bu onun hayatında belki de en önemli dönüm noktası olur. Annesi evlenmiş ve çocukları olmuştur. Onu arada bir ziyaret etmeye başlar. Bir gün okuldan uzaklaştırma cezası alır. Annesinden bu durumu teyzesinden gizlemesini ve onu bir süre sabahları evinde misafir etmesini ister. Annesi biraz ısrardan sonra kabul eder ama tek bir şartı vardır. John bu ziyaretler sırasında annesinden Banjo çalmayı öğrenmelidir. John çok zorlanmadan banjo’yu çalmayı öğrenir. Hali hazırda çocukluğundan beri armonika çalması ona büyük bir avantaj sağlar. Daha sonra kendi söylemiyle gitara terfi eder.


John Lennon bu dönemde Elvis Presley gibi sanatçılar sayesinde Rock' Roll'la ilgilenmeye başlamıştı. Sanatçı arkadaşı Pete Shotton ile birlikte 1956'de The Quarrymen adlı bir grup kurar. Daha sonra gruba Bill Smith katılır. Gruptaki elemanlar enstrümanlarında yetersiz oldukları için hep değişmektedir.

The Quarrymen (1956)

Bir konser sonrasında kuliste ortak bir arkadaşları John’u yine diğer bir efsane Paul Mccartney ile tanıştırır. Kısa süre sonra Lennon'dan gruba katılması için teklif alır ve bunu kabul eder. 




John Lennon & Paul Mccartney

John, Paul ile gitar çalışmaya başlar hem gitarda ki yeteneğini geliştirir hem de samimiyetleri artmaya başlar.
Paul ve John artık birlikte konserler vermeye başlarlar. Bu sayede isimleri duyulmaya başlar. Paul bir yolculuk sırasında John’a bir arkadaşını tanıtır. Paul'un aracılığı ile George Harrison gruba katılır. Grup 1958'de bir demo kaydeder. Demoda That'll Be That Day adlı bir cover parça, bir tane de McCartney / Harrison bestesi [In Spite of All the Danger] vardır. 

The Silver Beatles (1958)

John tam da bu dönemde annesine alışmış ve yaşamına bir yol vermişken kader yine ağlarını örer. Annesi görev başında olmayan sarhoş bir polisin arabayla çarpması sonucu hazin bir şekilde hayatını kaybeder.
Lennon yaşadığı acıyı daha sonra şöyle anlatır;
“ Onu iki kere kaybetmiştim. İlki 5 yaşımda teyzemin yanına taşındığımdaydı. İkincisi ise onunla ilişkimizi tekrar kurmaya başladığımızdaydı. Benim için çok zor zamanlardı. Bu durum beni çok ama çok üzdü. İçimde ki gençlik ateşi o zamanlar çok alevliydi. Beni çok derinden yaralamıştı.”

John Lennon sonraki yıllarda annesi, babası ve kendi durumuna ithaf en bir şarkı bestelemiştir. 
Bu dönemi daha detaylı incelemek için;
2009 yılı yapımı Nowhere Boy filmini tavsiye ederim.


John Lennon ve Annesi Julia

Grup 1959 Eylül'ünde dağılır.Harrison başka bir gruba gider, McCartney ve Lennon beraber çalmaya devam ederler. 1960'da tekrardan bir araya gelen üçlü yanlarına Lennon'ın çocukluk arkadaşı Stuart Sutcliffe'i alırlar. Temmuz 1960'ta Grup The Sickless adıyla çalmaya devam etmek isterken Paul McCartney'nin önerisiyle ritim anlamına gelen "beat" sözcüğüne gönderme olsun diye grup The Beatles adını alır. 
1962'de grup Hamburg'a seyahat eder. Hamburg'ta bir süre çaldıktan sonra, önce Harrison yaşı hakkında yalan söylediği için sınır dışı edilir. Daha sonra bir yangın dolayısıyle Best ve McCartney sınır dışı edilir. Grup şarkıcı Tony Sheridan tarafından teklif alır ve onunla çalmaya başlar. Tony Sheridan and the Beat Brothers olarak Almanya'da listelere girerler ve tekrar Almanya'da çalmaya başlarlar. Hamburg'ta verilen son Almanya konseri sonrası Sutcliffe, Almanya'da kalmaya karar verir ve dörtlü İngiltere'ye döner.

Hamburg(1960)

Grup İngiltere'ye dönünce Almanya'da tanıştıkları Brian Epstein'la menajer olarak anlaşırlar. 1962'de eski üyeleri ve arkadaşları Stuart Sutcliffe'in beyin kanamasından ölüm haberini alırlar. Grup ve Epstein birçok firmaya giderler ama müziklerinin modası geçmiş olduğu iddiasıyla kimse tarafından kabul edilmezler. En sonunda EMI yetkilisi George Martin onlarla bir senelik anlaşma imzalar. Gerçekten Martin onların müziklerinden çok kişiliklerini beğenmiştir. Pete Best ise hem Epstein hem Martin tarafından beğenilmemişti. Davulcunun klasik Beatles saç şeklini kabul etmemesi ve hastalık yüzünden bazı konserlere katılamaması sorun olmuştu. En sonunda Beatles üyeleri onun ayrılmasına karar vermişlerdi. Daha sonra Beatles üyelerinin daha yakından tanıdığı Ringo Starr bateriye alındı.


Beatles ilk single'ı "Love Me Do"'yu 1962'de çıkarır ve listelerde 17. sıraya yükselir. İkinci single Please Please Me ise 2.liğe kadar çıkar. İlk albüm Please Please Me Mart 1963'te çıkar. Albüm 9 saat 45 dakika içinde Abbey Road stüdyolarında canlı olarak kaydedilmiştir. George Martin albümün sound'unun Beatles'ın Cavern Club tarzına benzetmeyi hedeflemiştir. Albüm kapağı için George Martin Londra Hayvanat bahçesinde çekim yapmak istese de Zoological Scociety Of London bunu kabul etmez sonuçta albüm kapağı fotoğrafı Angus McBean tarafından EMI Londra idari binası içindeki merdiven boşluğunda çekilir. Albümün son şarkısı "Twist and Shout" cover'ı John Lennon'ın hasta ve yorulmuş sesine rağmen kaydedilmiş ve bir klasik haline gelmiştir. Bu albüm için kaydedilen "Hold Me Tight" bu albüme eklenmemiş ve daha sonraki albüm "With The Beatles" için tekrar kaydedilmiştir. Kayıt sadece 400 sterlin tutmuştur. Çok sayıda cover içermesinin temel nedeni; o dönem rock'n'roll'un tamamen amerikan kökenli kabul edilmesidir; zaten bu yüzden amerikan şarkıların albüme denge getirmesi hedeflenmiştir. Kayıt bitince de Gençler ilk liste başınızı yaptınız,tebrikler demiştir.Haklı da çıkmıştır. Böylece Beatlemania adı verilen Beatles çılgınlığı İngiltere'de başlar. From Me To You single'ı ise Beatles'ın ilk bir numara hiti olur.

Please Please Me (1963)

Bir süre sonra ikinci stüdyo albümü With The Beatles yayınlanır. Albüm 8 beste, 6 cover şarkıdan oluşur. George Harrison'ın ilk bestesi de bu albümdedir. Bu albümdeki şarkılar Amerika'da "Meet the Beatles!" ve "The Beatles' Second Album" olarak yayınlanır. Albüm ilk albüm Please Please Me'yi devirerek 21 hafta bir numarada kalmıştır.


With The Beatles (1963)

Aynı dönemde John Lennon gizlice evlendiği eşi Cnythia'dan bir çocuk sahibi olur. Oğluna annesinin isminden esinle Julian adını verir.


John Lennon ve büyük oğlu Julian Lennon

Grubun Amerika günleri başlamıştır artık. 1963 sonlarında Beatles'ın önceki single'ları ve yeni şarkıları She Loves You, Amerika'da yayınlanır. Ancak Epstein'ın isteği ile I Want To Hold Your Hand şarkısının üzerinde yoğunlaşılır ve klibi tüm Amerika'da gösterilmeye başlanır. Radyolar bu şarkıyı çalmaya başlarlar ve on gün içinde bir milyon kopya satmayı başarırlar. Beatles, Amerika'da televizyon programlarına da çıkmaya başlar. Bu dönem de Buckhingham Sarayında düzenlenen John Lennon Kraliyet Varyetesinde performansları öncesi seyircilerden bir konuda yardımlarına ihtiyacı olduğunu söyler. Ve Efsane cümleyi kurar;
"Ucuz koltukta oturanlar ellerini çırpsın, diğerleri mücevherlerini şıngırdatsa yeter"
Bu söz yeni bir dehanın uyanışının habercisiydi adeta. Nitekim de bu görüşün haklılığını ortaya koyar zaman.

I Want To Hold Your Hand (1964)
 Beatles'ın ilk canlı programını Amerika'da yaklaşık 74 milyon kişi izler. Beatles'ın ilk albümleri birkaç değişiklikle Introducing... The Beatles ve Meet The Beatles! olarak yayınlanır.

Meet The Beatles (1964)

 1964'te A Hard Day's Night adlı ilk Beatles filmi yayınlanır. Beatles üyelerinin oynadığı bu komedi filmi iki Oscar adaylığı kazanır ve film şarkıları aynı isimli albümde yayınlanır. Albüm Beatles'ın tüm şarkılarının kendilerine ait olan ilk albümü, tüm şarkıların Lennon/McCartney yapımı olan tek albümüdür. Albüm ve aynı isimli film Beatles'ın klasikleşmiş imajını yansıtmış, Beatlemania'nın en yüksek zamanlarında yayınlanmıştır. Albümün başarısı the Rolling Stones, the Animals, the Kinks gibi kendi şarkılarını yazan başka İngiliz gruplarının Amerikan pazarına girmesine neden olmuştur.
Albümün ilk bölümü aynı isimli filmin şarkılarını barındırmakta, diğer şarkılar da filme dahil edilmeyen şarkılardan oluşmaktadır.
A Hard Days's Night (1964)

Grup 1964'te ikinci Amerika turnesine çıkar. Her konsere 10-20 bin kişi katılır ve Beatles bilet satışlarında bir milyon dolar kazanır

The Beatles Amerika Konserleri
(1964)

1964 aralık ayında 4. stüdyo albümü Beatles For Sale yayınlanır. Bu albümle Beatles'ın yükselişi devam eder.
Beatles For Sale (1964)

1965'te de ikinci film Help yayınlanır. Bu filmin de şarkıları aynı isimli 5. Albümde yayınlanır.

Help! (1965)

Grup Aynı sene 6. stüdyo albümü Rubber Soul’u yayınlar. Albüm çıkışı itibari ile o zamana kadar yayınlanmış albümlerden çok farklı tını ve melodilere sahip olması yönünden bir dönüm noktasıdır. Gelmiş geçmiş en önemli popüler müzik albümlerinden biridir. 

Rubber Soul (1965)

Ardından 1966'da 7. Stüdyo albümü Revolver yayınlanır. Albüm, The Rolling Stone Dergisi tarafından hazırlanan "Tüm Zamanların En İyi Albümleri" sırlamasında kendine 3. sırada yer bulmuştur. Grup büyük bir müzikal değişim göstermiştir.Artık rock sound'u daha öne çıkıyordu. Özellikle Tomorrow Never Knows ve Yellow Submarine gibi şarkılarda bulunan ses efektleriyle The Beatles Psychedelic müzik yapmaya başlamıştı. 










Revolver (1966)


Albüm sonrası dünya turnesine başladılar.Grubun 1966 Asya turnesi çok sorunlu başladı. Japonya konserlerinin Nippon Budokan'da verilecek olması sağ görüşlü Japonlar tarafından orasının bir dövüş sanatları merkezi olması nedeniyle protesto edildi. Bu yüzden konserler yoğun bir polis koruması altında gerçekleştirildi.Haziran 1966'da Filipinler'e giden grup, devlet başkanının eşi tarafından kahvaltıya çağırıldı. Ancak Epstein, grubun böyle resmi davetleri kabul etmediğini söyledi. Bu karar televizyon kanallarında yayınlanınca ülkede büyük bir öfke uyandırdı. Beatles ülkeden ayrılırken, koruma için polis verilmedi ve Beatles ekibi saldırıya uğradı.
       
       Tokyo, Japonya (1966)   


Sonra Amerika'da yapılan bir röportajda

John Lennon, o ünlü sözü söyledi; 

"The Beatles şu anda İsa'dan daha popüler". 
Şaka amaçlı söylenen bu söz İngiltere'de Lennon'ın esprili açıklamalarına alışkın olduklarından problem olmadı ancak Amerika'da büyük sorun oldu ve Beatles plakları yakılmaya başladı. John Lennon daha sonra özür dilediğini söylediyse de öfke dinmedi. 2008'de Vatikan, John Lennon'ı sözlerinden dolayı bağışladığını açıkladı.


Beatles'ı Boykot Yürüyüşü
(1966)


 11 Ağustos 1966'da Amerika'daki son turneye çıktılar. Candlectick Park'ta yaptıkları son konser ile sona eren turne sonrası John Lennon, "How I Won the War" filminde rol aldı. Filmin konusu Kuzey Afrika'da, aldığı bir emir üzerine, askerlerinin birkaçını, bölgeye yaklaşan İngiliz taburu için kriket sahası yapmak üzere götürürken yitiren Ernest Goodbody adlı askerin (Michael Crawford) hikayesidir. 

How I Won The War (1967)

John Lennon Londra'da ki film çekimlerden fırsat bulduğu vakitlerde İndica Galeri'de  gezerken iyi olduğunu duyduğu bir sergiye uğrar. İçeride sadece tavanda bir tablo beyaz bir merdiven, ve sallanan bir büyüteç olduğunu fark eder. Büyüteçle tavana baktığında küçük harflerle 'evet' yazdığını görür ve "bana ilk kez samimi bir şeyler söyleyen sergi bu" diye geçirir içinden. Serginin geri kalanını gezerken serginin sahibi ve efsane aşkı Yoko Ono ile tanışır. Lennon o dönem eşi ile problemler yaşayan evli bir adamdır. Bu olay onun için bir dönüm noktasının da başı olur. 

   

2. Beatles dönemi başlamıştı artık. Bu zamandan sonra grup stüdyo albümlerini kaydetmeye odaklanırlar. Revolver'dan 7 ay sonra Abbey Road stüdyolarında 129 gün sürecek albüm kayıtlarına başladılar. 1967'de ise Beatles'ın en iyi işi olarak görülen Sgt. Pepper's Lonely Hearts Club Band albümü yayınlanır. Bu albüm Beatles’ın 8. stüdyo albümüdür. Albüm gelmiş geçmiş en iyi albüm olarak görülür. Albüm, grubu, kariyerinin zirvesine ulaştırmıştır. İlk konsept albümleridir. O zamana kadar yapılan albümlerde, şarkılar birbiri ile alakasız, uyumlu olmayan parçalardan oluşurken, Sgt. Peppers Lonely Hearts Club Band, küçük çocuklardan huzurevindeki yaşlılara, teenagerlardan, uyuşturucu müptelası hippilere kadar herkese hitap eden, melodik, şiirsel, mizahi ve renkli bir albümdür. Albümde Revolver'da kullandıkları ses tekniklerini yeni buldukları yöntemlerle zenginleştiriyorlardı. Albümün sözlerindeki uyuşturucu etkileşimli sözler de dikkat çekmekteydi.
Sgt. Pepper's Lonely Hearts Club Band (1967)

24 Ağustos 1967'de Beatles Maharishi  Manesh Yogi ile tanışır.

 

Birkaç gün sonra Galler'de ilk toplantılarına başladılar. 27 Ağustos 1967'de grubun menajeri ve yaşam veren ruhu Brian Epstein 32 yaşında yüksek dozda uyuşturucudan hayatını kaybeder. Grubun lideri konumundaki John Lennon, Epstein ile en yakın ilişkisi olan kişiydi ve onun ölümüyle birlikte grup liderliği ve yönetimindeki çabasını yitirdi. Lennon'ın bu isteksizliğine karşı McCartney ise grubu devam ettirme için çabalamaya başladı.


26 Aralık 1967'de grup üyelerinin oynadığı film Magical Mystery Tour yayınlanır. Renk karmaşası içindeki film iyi eleştiriler toplamaz. Grup filmdeki şarkıları aynı isimli albümde yayınlanır. 
Magical Mystery Tour (1967)

10.Stüdyo albümü olarak 1968'de yayınlanır. Albümdeki şarkıların çoğu 1968 ilkbaharında grubun Rishikesh, Hindistan'a yaptıkları gezide yazılmıştır. Grup Hindistan'da Maharishi Mahesh Yogi tarafından meditasyon kursları almaktaydı. Uzun süreli bir meditasyon süreci geçirmeseler de etraflarındaki stresten uzaklamışlardı. Hindistan'da yazılan 40 yeni bestenin yarısından fazlası öncelikle George Harrison'un kendi stüdyosunda kaydedilmiştir. Ancak kayıtlar da birçok kavga meydana geliyordu. Ringo Starr 4 şarkının kayıtlarına girmedi ve Paul Mc Cartney onun yerini doldurdu. John Lennon'un eşi Yoko Ono'nun da stüdyonun her aşamasında grupla olması sorun oluyordu. 1966'da tanışan ikili 1968'de çıkarttıkları Unfinished Music #1: Two Virgins albümünden sonra birbirlerinden hiç kopmamaya başlamıştı. Daha önce grup kayıtlarına kız arkadaş ve eşlerin getirilmemesi kararını alan grup üyelerinden John Lennon, Yoko Ono'yu kayıtlara getirerek bunu bozdu. Yoko Ono'nun gruba tavsiyeler vermesi, Ono ve Lennon dışındaki grup elemanları arasında tansiyonu yükseltiyordu. Bir diğer problemi de artık müzikal anlamda kendini geliştiren George Harrison'ın bestelerine yeteri kadar yer vermemeleriydi.

İki disklik bu albüm de ötekileri kadar büyük bir ilgiyle karşılandı. Bu albümün diğerlerinden farkı, grubun her üyesinin kendine has tarzlarını kendi şarkılarında yansıtmaları oldu. Rolling Stone, albümü "Bir çatı altında 4 solo albüm" olarak tanımladı. Albüm sonrası grup hiç birlikte röportaj vermeyip, televizyona çıkmamaya başladı.

 .
The White Album - The Beatles (1968)

Bu dönemde Lennon, McCartney ve Harrison sonraki iki albümde bulunacak bestelerini yapmaya başladılar. Yeni albüm öncesi Lennon ve McCartney Apple prodüksiyon şirketini kurduklarını açıkladılar. Ancak grup, Epstein'ın ölümü ve grubun işletme konusundaki tecrübesizliği nedeniyle iş konusunda sorunlar yaşarlar ve bu grubun müzikal birlikteliğini de olumsuz yönde etkiler. Aynı sene Yellow Submarine çizgi filmi de yayınlanır. Bu film de bundan önceki filmleri gibi iyi eleştiriler toplamaz.


Yellow Submarine(1969)

John Lennon ve Yoko Ono Londra'da tanışmalarından sonra yaklaşık 18 ay görüşmez. Bir gün Yoko Ono Lennon'ı ziyaret eder. Evde ki stüdyo'da birlikte Two Wirgins adını verecekleri şarkıyı kaydederler. Daha sonra ise birlikte olurlar. Böylelikle efsane aşk alevlenmiş olur. Daha sonra albüm kapağı için verdikleri çıplak poz epey ses getirir ve Two Wirgins yayınlanır. Bu fotoğraf Hz. İsa ilgili açıklamasında ki gibi aykırı söylemlerini artık saklama gereği duymadığına en büyük kanıtı olur. 

                  
  Unfinished Music : Two
 Wirgins 1-2 (1968 - 1969)

Lennon - Yoko ikilisi artık birliktedir. Lennon önceleri bu ilişkiyi evli sürdürür.  Zamanla oğlu Julian ve eşi Cynthia'dan iyice uzaklaşır. Yaklaşık 6 aylık birliktelikten sonra Evlilik kararı alır çift. Evlendikten sonra Avrupa'da balayına çıkma kararı alırlar. Basına  25 - 31 Amsterdam'da ki otel odalarında yataklarında ropörtaj vereceklerini duyururlar. 904 no'lu odada yaptıkları eylem günümüzde bile halen en çok konuşulan konulardan biri olmayı başarır. Lennon ve Ono odanın her köşesini kartonlara yazdıkları "barış ve sevgi" vurgulu mesajlarla doldurmuşlardı. Konuşmalarında da o dönem halen devam etmekte Vietnam savaşına karşı tepkilerini dile getiriyorlardı. Protesto büyük yankı uyandırır. Bazı kesimler onları saçmalamakla itham ederken, protesto sırasında ortaya çıkan "Give Peace A Chance" isimli şarkı dönemin en önemli popüler protest şarkılarından biri olur. O otel odasında ve Londra'da bir stüdyoda kaydettikleri şarkıları daha sonra  Wedding Album ismiyle yayınlarlar. 2013 yılında Bu protesto'dan ilhamla Jhene Aiko Bed Peace isimli bir şadkı yayınlamıştır.


                                                                   
                                                                               Wedding Album(1969)

                                                             
Bir süre gruptan uzaklaşan Lennon yeniden stüdyo'ya döner. Grup üyeleri ile Paul McCartney arasında yeni menajer sorunu yaşanır. McCartney o zamanki eşinin babası Lee Eastman'i isterken, diğer grup elemanları Allen Klein'ı istiyordu. Klein en sonunda menajer olarak seçilir ancak 1971'de gruptan para çaldığı farkedilir. Daha sonra Let İt Be adıyla yayınlanacak "Get Back" albümünün kavgalı geçen albüm kayıtları sonrası Paul Mccartney, George Martin'e The Beatles albümüyle başlayan kavgalardan uzak eskisi gibi bir albüm yaratma teklifinde bulundu. Martin, kendi fikirlerini uygulayabileceği ortama sahip olması şartıyla kabul etti. Beatles üyeleri de bu albümün son albümleri olacağını hissederek, kavgalı ortamı bir kenara bırakırlar.
Let It Be albüm kayıtları büyük ölçüde bitince, Nisan ayında "Ballad of John and Yoko/Old Brown Show" 45'liği sonrası albüm kayıtları şubat ayında John Lennon, Billy Preston  ile kaydetmeye başladığı "I Want You (She's So Heavy)" şarkısı dışında başladı. Albüm kayıtları bittikten sonra "Let It Be"den önce yayınlandı. Eylül 1969'da albümün yayınlanmasından kısa süre önce John Lennon, Plastic Ono Band ile ilgilenmeye başlayarak, gruptan ayrılmanın ilk sinyallerini verdi.
Albümün iki tarafı, iki farklı konsepttedir. Birinci bölüm, tek tek şarkılardan oluşurken, ikinci bölüm kısa ve birbirine bağlı şarkılardan oluşan bir kompozisyondu. Bu konseptin oluşmasının sebebi tamamlanmamış Lennon ve McCartney şarkılarını albümde etkili bir şekilde kullanma düşüncesidir.
Grup albümün adını "Abbey Road" koymaya karar verince, 8 Ağustos 1969'da stüdyo dışında bir fotoğraf çektirmeye karar verirler. Kapak tasarımcısı Apple Plak Şirketi'nin tasarımcısı Kosh'tur. Fotoğrafçı ise Iain Macmillan'dır. Macmillan'a fotoğrafın çekimi için 11:30 civarlarında 10 dakika verilmişti. Kapak fotoğrafı müzik dünyasının en ünlü ve en çok kopyalanmış albüm kapaklarından biri olmuştur. McCartney grup üyeleri arasından tek çıplak ayaklıdır. Paul Mccartney’nin öldüğü iddia edilen asırlık komplo teorisini ortaya koyan teorisyenlere göre bu imge grubun üyelerinin gizli bir mesajıydı. Hint kültüründe çıplak ayak ölüm demekti çünkü. Arka planda caddede duran adam fotoğrafın çekildiğini farketmeyen ve kapak fotoğrafını aylar sonra gören Amerikalı bir turist olan Paul Cole'dur.
 
Abbey Road (1969)

Aynı anda da Let It Be albümü kayıtları devam ediyordu. Let İt Be grubun 12. ve son stüdyo albümü olacaktır. Grubun aynı adlı bir de belgesel filmi bulunmaktadır. 20 Eylül 1969'da Lennon grup elemanlarına ayrıldığını söyler ancak basına bir açıklama yapılmaz. 3 Ocak 1970'de George Harrison bestesi I Me Mine kaydedilmiş son Beatles şarkısı olur ancak John Lennon bu kayıtlarda yoktur. Aynı yıl ilk adı Get Back olarak karar verilen ancak mix'i beğenilmemiş albüm en sonunda Let It Be olarak yayınlanır. 

Let İt Be (1970)

Grup en son konserini 1969'da izinsiz olarak bir çatıda verir. 30 Ocak 1969 günü son konserini vermek için Apple binasının çatı katına çıkan grup üyeleri hiçbir izin almadan ve kimsenin haberi olmadan birden Get Back şarkısıyla başladığı ve yine Get Back ile bitirirler. Bu konseri izin almadıklarından dolayı polis bitirir.Çatı Konserinden (Rooftop Concert)'den sonra da The Beatles bir daha konser vermemiştir. Polis tarafından indirildikleri görüntüler Let It Be filmlerine de konur.
Rooftop Concert (1969)

 Grupta ayrılık rüzgarları esiyordur. John Lennon bütün ilgisini yeni kurduğu grubu Plastic Ono Band'e vermiştir. Ringo ve George ise yeterince ön plana çıkamamaktan müzdariptir. Paul Mccartney kendi kar marjından taviz vermeyi bile teklif eder. Ancak bu grubun dağılmasını engelleyemez. 10 Nisan 1970'de McCartney basın toplantısı ile grubun dağıldığını açıklar. Aynı sene bütün Beatles üyeleri solo albümlerini yayınlarlar.
The Beatles efsanesi artık sona ermiştir.





John, Yoko ile birlikte yeni bir grup kurar. Adını Yoko'nun soyadından ilhamla Plastic Ono Band koyarlar. Lennon artık The Beatles'dan kopmuştur ve yeni grubuna odaklanmış durumdadır. 

Plastic Ono Band (1969)

John Lennon 2 disklik Two Wirgins albümünden sonra Wedding Album ile birlikte"Cold Turkey" isimli tekli parçasını yayınlar. 

Cold Turkey (1969)

Aynı yıl yeni grubuyla Toronto'da verdiği konserin kayıtlarına ihtiva eden albümü Live Peace in Toronto'yu 1969 yılının aralık ayında yayınlar. Artık kendi tabiriyle sol  avangard-rock müzik yapmaktadır. Yoko Ono onda devrim niteliğinde bir değişikliğe yol açmıştır.

Live Peace İn Toronto(1969)

 Daha sonra yeni stüdyo albümünün hazırlıklarına başlar. 1970 yılının Şubat ayında albümden ilk tekli İnstant Karma yayınlanır. 10 ay süren stüdyo sürecinin ardından Aralık ayında yeni grubu ile aynı isimli solo albümü Plastic Ono Band ve ardından 'Mother' isimli tekli parçası yayınlanır. Albümde ki Well Well Well, Working Class Hero ve God gibi şarkılarla muhalif  ve aykırı tavrını kendi üslubuyla ortaya koyar. Albüm çok başarılı olur özellikle Lennon'ın vokal performansı alkış alır. Çoğu ülke de listelere ilk 10 sıradan girer. Rolling Stones dergisi tarafından tüm zamanların gelmiş geçmiş en iyi 500 albümü listesine 23. sıradan seçilir.
Tekli parçalarından İnstant Karma politik duruşunu ortaya koyarken,  Mother şarkısı John Lennon'ın anne özlemi ve yaşadığı acıların bir tezahürü olmuştur ve onun bir parçası gibidir. Working Class Hero parçası ise işçi sınıfının bir çığlığı gibidir adeta. Sistemin toplumu medya kanalları ve gündelik planlarla afyonlayışını sert bir üslup ile eleştirmiştir. Marilyn Manson gibi birçok sanatçı tarafından yeniden seslendirilmiştir.


İnstant Karma (1970)

Mother (1970)


Plastic Ono Band (1970)


John Lennon ve Yoko Ono çifti New York'ta
yaşamaya başlamışlardır artık.  Ekim 1970'de yeni bir tekli parça için kayıtlara başlarlar. 6 aylık sürecin ardından Mart 1971'de Power To The People yayınlanır. 'Give Peace A Chance' şarkısının devamı niteliğinde olan bu parçayla Lennon'ın politik duruşu iyice belirginlik kazanmıştır. Aktivist eylemlerin değişmez bir parçası haline gelmiştir Yoko ile. Power To The People Lennon'ın manifestosudur adeta.


Power To The People (1971)


Plastic Ono Band albümüne tekli parçalara yapılan olumlu yorumların da etkisiyle Şubat 1971'de yeni albümün kayıtlarına başlarlar. Yaklaşık 5 ay sürek kayıt işleminden sonra Eylül 1971'de "İmagine" albümü yayınlanır. İmagine önceki albümlerden daha fazla beğenilir. Çoğu ülkelerde listelere ilk 3 sıradan girer. John Lennon önceki albümlerine nazaran daha yumuşak bir üslup ortaya koymuştur. Kayıtlarda tüm gitar kısımlarını Beatles'dan arkadaşı George Harrison çalmıştır. O dönem aralarında husumet olan Paul Mccartney'in kendisine bir şarkıyla meydan okuması üzerine cevap niteliğinde olarak " How Do You Sleep" şarkısını yazmıştır. I Don't Want to Be a Soldier, Power To the People şarkısının devamı niteliğindedir. Albümde ki Oh Yoko, Jealous Guy gibi şarkılar kült haline gelmiştir. Rolling Stones dergisi tarafından tüm zamanların gelmiş geçmiş en iyi 500 albümü listesine 80. sıradan girmiştir.
Albüme ismini veren İmagine şarkısı John Lennon'ın  modern dünyanın tabularına karşı gösterdiği protest duruşunu perçinleyen bir yapıttır.Dünyanın gelmiş geçmiş en iyi ballad şarkısı olarak anılır ve efsane haline gelir. Yoko Ono'nun tabiriyle bu şarkı onun dünya görüşünü belirginleştiriyordu. Yakın zamanda Unicef'in resmi müziği bile seçilmiştir. Birçok ünlü müzisyen tarafından yeniden seslendirilmiştir.  

İmagine (1971)

Daha sonra İmagine şarkısına klipde çekilir. Klip ormanın içinde 2 katlı bir evde çekilir. Klibin çekildiği evin kapısında ki "no here"  yazısı klibin ana fikrine tekabül eder. Klip bembeyaz perdelerle bezeli beyaz rengin hakim olduğu bir mekanda çekilir. Klipte Lennon'a Yoko Ono'da eşlik etmiştir.

İmagine klibi 
(1971)

Savaş karşıtı tavrını sürdürmeye devam eden John Lennon yeni albümünün kayıtları öncesi bir kampanya başlatır. "Savaş biter, eğer isterseniz". Bütün billboard'lara bu yazıyı astırır ve tüm dünyaya barış mesajını iletmek ister bunun için 'Happy Xmas' isimli tekli albümünü yayınlar. Albüm genel manada olumlu tepkiler alır. Savaş karşıtı söylemlerle bezeli güzel bir noel şarkısı olarak tanınır. Pek çok Noel albümünde yer alor ve VH1 müzik kanalının hazırladığı bir ankette en sevilen dokuzuncu Noel şarkısı seçilir.


Happy Xmas (1971)


İmagine albümünün hemen ardından 3. Albüm için hazırlıklar başlar. Aralık ayında kayıtlara geçilir. Beatles sonrası üçüncü albümün isminin yaşadıkları şehire ithafen "Some Time İn New York City" olmasına karar verirler. Albümden birkaç ay önce Nisan 1972'de 'Woman İs The Nigger Of The World'
teklisi yayınlanır. Şarkı dünyada ki ataerkil düzeni eleştirir ve kadın haklarına yönelik söylemler içerir. İsmini Afro-Amerikanlara yönelik hakaret cümlesi olan 'nigge' kelimesinden türetmişlerdir.

Woman İs The Nigger Of The World (1972)

John Lennon Ağustos 1972'de New York'ta dünyanın en ünlü konser yerlerinden Madison Square Garden'da gelirlerini savaş mağdurları ve yoksullara bağışlayacağı bir konser düzenler. Konserin en önemli özelliği çoğu şarkıyı bir daha canlı icra etmemesidir.

Madison Square Garden Konseri (1972)

Yaklaşık 7 ay süren kayıtlardan sonra Haziran 1972'de albüm yayınlanır. Şarkılar da genel itibariyle protest söylem devam etmiştir. Şarkılarda enstrümanlara saksafonun eklenmesiyle caz müziği havası hatrı sayılır ölçüde baskın olmuştur. Bu albümde Plastic Ono Band'e Elephant's Memory grubu da eşlik etmiştir. Politik söylemleri bu albüm de müzikalite ve hakim mizahi tavrın önüne geçmekle eleştirilmiştir. Albüm John Lennon'ın Beatles sonrası diğer albümlerine nazaran kalite olarak vasat kalmıştır. Listelerde ilk 10' a bile girmekte zorlanır. Born İn A Prison adlı şarkıda tekdüze yaşamı hapishane metaforuyla eleştirirken, bu şarkılara ek olarak Toronto konserinden birkaç şarkıyı da albüme eklerler.
John Sinclair şarkısına özellikle değinmeliyim. Dönemin aktivist yazarlarından John Sinclair uyuşturucu bulundurmaktan tutuklanır. Ama asıl sebep muhalif tavrıdır. John Lennon bu olay üzerine ve onun adına düzenlenen konserde canlı olarak icra eder.

Some Time İn New York City (1972)

İşte bu konserin ardından John Lennon ile Cia arasında soğuk savaş başlar.
Önce John Lennon'ın Göçmenlik Bürosunda yaşadığı sıkıntıyla sınır dışı edilir.
Londra'ya taşınmak zorunda kalır. John Lennon daha sonra telefonlarının dinlediğini hatta arabasının yıllarca takip edildiğini anlatır. Cia o dönem bu iddaları reddetse de yakın bir tarihte bu iddaaları doğrular ve konu hakkında ki belgeleri yayınlar.
Konu hakkında detaylı bilgi için:
Amerika John Lennon'a karşı belgeseli tavsiye ederim.

Amerika John Lennon'a Karşı (2006)

John Lennon ve Yoko Ono 1 Nisan 1973'de basın toplantısı düzenlerler ve dünyaya nutopya bildirisini duyururlar. Bu onların hayali ülkelerine verdikleri isimdir. Fransızcada çıplak anlamına gelen ''nu'' ve varolmayan ülke anlamına gelen ''utopia'' sözcüklerini bir araya getirerek oluşturmuşlardır. 
Bu, onların kurdukları imgesel ve simgesel devlete verdikleri isimdi. John Lennon ve Yoko Ono, ellerinde bu ülkeyi sembolize eden beyaz bayraklar eşliğinde açıklamaya devam ettiler. Nutopia, sınırları olmayan bir ülkeydi. Devletlere de bölünmemişti. Hiçbir hükümet tarafından yönetilmiyordu. Savaşsız, barış içinde çok güzel bir ülkeydi. Ülkenin vatandaşlığı farkındalık beyanı ile elde ediliyordu. Nutopia'da toprak, sınır, pasaport, vize yoktu. Sadece insanlar vardı. Kozmik kurallar dışında hiçbir yasası yoktu.

Nutopian İnternational Anthem

Bu ülkeye bir de ulusal marş adanmıştı:
John Lennon'un sözlerini yazdığı ve bestelediği ''Imagine'' (Hayal Et) 
Nutopia'ya ait bayrak yalnızca düz beyaz renkteydi.

Ve deklarasyona da bastıkları, 

beyaz fok balığı nakşedilmiş anlamlı bir mühürleri vardı.


İşte John ve Yoko böyle güzel bir ülke hayal etmişler 
ve bu hayali bu şekilde, resmi bir deklarasyonla tüm dünyaya duyurmuşlardır.

Nütopya Duyurusu
(1 Nisan 1973)

Yaklaşık 1 senelik aradan sonra John Lennon 4. stüdyo albümü için 1973 yılı yazında yeniden stüdyoya girer. Yeni albümünün adı 'Mind Games' olacaktır. New York'ta Record Plant stüdyolarında kaydedilir ve bu albümde diğer albümlerde olduğu gibi Phil Spector yapımcılığında düzenlenir. Yaklaşık 2 aylık sürecin ardından yayınlanır.  John Lennon albüm  kayıt aşamasında telefonların dinlendiğini arabasının takip edildiğini bu durumun onu artık korkuttuğunu bir röportajda dile getirir.Lakin bu durumun onun ölümüne değin süreceğini kimse tahayyül edemez. Mind Games, İmagine yada Plastic Ono Band seviyesine çıkamasa da Some Time İn New York City albüme nazaran daha olumlu yorumlar almıştır. Albüme adını veren Mind Games şarkısı başta olmak üzere albümde ki 4-5 şarkı Lennon'ın  Beatles dönemine dayanmaktadır. Mind Games şarkısı buna örnektir. Beatles albümü Get Back'in(1969) kayıt dönemine kadar dayanır. Özellikle şarkıda ki sevgi vurgulu kısımlar dönemin izlerini taşır.
Out to Blue şarkısında Eşi Yoko'ya seslenir. Meat City ve Only People şarkısı ile politik söylemini devam ettirir. 
Listeler de İlk 10'a girse de tahmin edici sonuçlar alamamıştır.
Out to Blue, Only People, İntuition gibi şarkılar dönemin hit şarkıları listesine girer. 

Mind Games (1973)

Albüm kayıtları sırasında Yoko Ono,  John Lennon'ı evden kovar. Bu olay Kayıp Hafta Sonu adı verilen dönemin başlamasına sebep olur. John Lennon ile Yoko Ono 18 ay ayrı yaşar. O dönem John'a May Pang eşlik edecektir. Bu dönem onun gençliği ve masumiyetine bir veda olarak da kabul edilebilir.

John Lennon And May Pang (1974)


John Lennon Yoko Ono ile ayrı yaşamaktadır.Beatles'dan arkadaşı Ringo Starr  ve birkaç diğer müzisyen arkadaşı ile eve çıkmıştır. Bu süreçte Mind Games albümünü yayınlamış Walls And Bridges albümünün hazırlıklarına başlamıştır. 5. stüdyo albümü olan Walls And Bridges'i n kayıtlarını Temmuz - Ağustos 1974'de yine Record Plant stüdyolarında gerçekleştirir ve Eylül ayında yayınlanır. Rock ezgilerinin yanında punk ezgileri de barındıran albümden 2 şarkı (#9 Dream, Whatever Gets You thru the Night) bilboard'un hit şarkıları listesine girer. Going Dıwn On Love, What You Got ve Bless You şarkılarını ayrı yaşadığı eşi Yoko'ya ithaden yazmıştır. 
Surprise Surprise (Sweet Bird of Paradox) şarkısı ise May Pang'e yazılmıştır.
Albümde en ilgi çeken şarkı ise How Do You Sleep şarkısının devaniteliğinde olup yine Paul Mccartney'ye gönderme vardır. Albüm genel anlamda olumlu eleştiriler alır. Dünya listelerine ilk 10'dan giriş yapar. Amerika'da Altın, İngiltere'de ise gümüş satış ödülü alır. Albümün kapak fotoğraflarını Bob Gruen çekmiştir. Aynı zamanda John Lennon çocukluk çizimlerine de yer vermiştir.


Walls and Bridges(1974)


Takvimler 1975 yılı Ocak ayını gösteriyordu artık. John Lennon ve Yoko Ono yaklaşk 18 aydır ayrıdırlar. John Lennon Walls And Bridges albümünün yayınlanmasından sonra Yoko olmadan yapamayacağını düşünür ve 18 aylık aradan sonra yeniden birleşirler. Aşkları artık daha da kemikleşmiştir.




Yoko ile tekrar bir araya gelen John şubat 1975'de önceki iki albümünün kayıtları sırasında kaydettiği Cover şarkıları Rock'n'roll albümü ismiyle yayınlar. Albümün ismi 50 li ve 60 lı yılların Rock'n Roll şarkılarını ihtiva etmesinden esinlenerek verilir. Albümde ki Slippin And Slidin, Stand By Me ve Rip İt Up efsane şarkıların yorumlayışı büyük beğeni alır lakin albüm belli bir standardı aşamaz.Albümün kapağında Hamburg'da çekilmiş bir fotoğrafını kullanır.

Rock'n Roll (1975)

John Lennon daha sonra Ringo Starr'ın Goodnight Vienna albümünde ona eşlik eder.



                                                             Goodnight Vienna(1975)


John Lennon 9 Ekim 1975 'de doğum gününde yeniden baba olur. Aynı  gün göçmenlik bürosunda yaşadığı sorunda uzun uğraşlar sonunda çözülür.Çifte kutlama yapar. Oğluna Sean adını verir. 

John Lennon Ve Küçük Oğlu Sean Lennon



John Lennon Ekim ayının 20'sinde Shaved Fish adını verdiği toplama albümü yayınlar.
Albüm 11 eski parçanın yeniden düzenlenip yayınlamasından oluşur. Albüm kapağın da eski albümlerin isimleri bulunmaktadır.

Shaved Fish (1975)

John Lennon bu dönem müziği bıraktığını açıklar ve kendini aile hayatına adar. Kendi söylemiyle gitarını asar ve unutur. Artık sakin dingin bir hayatın zamanıdır. Yaklaşık 5 yıl sadece dinlenir ve birikitirir. Koza aşamasındadır yani olgunlaşmaktadır kendi tabiriyle . 5 yıllık aradan sonra 1980 yazının son demlerinde 40.yaş günü albümü Double Fantasy için stüdyoda kayıtlara başlar. Albümden önce Just Like Starting Over isimli tekli parçayı Ekim 1980'de yayınlar. Bu tekli parça olumlu yorumlar alır. Bu parça Yoko'yla yeniden başlamalarını ve ilişkilerine dair temennilerini ihtiva ediyordu.

Just Like Starting Over (1980)

Double Fantasy Kasım 1980'de yayınlanır. John Lennon artık olgunlaşmış ve eski siyasi mücadelerden kendini soyutlamıştı. Albümde ki 14 şarkının 7'sini 7'sini Yoko seslendirmiştir.
Just Like Starting Over bu albümde de yer almıştır. Woman şarkısında Yoko'ya olan sevgisinden, Beatiful Boy şarkısına Oğlu Sean'a hayat hakkında edinimlerinden , Watching The Wheels'de ise 5 yıllık koza sürecinde yaşadıklarından bahseder. Beautiful Boy şarkısında ki;
"Life is what happens to you while you're busy making other plans" yani "Hayat sen başka planlar yapmakla meşgulken başına gelen şeylerdir"
 sözü bugün halen John Lennon denilince akla gelen ilk şeylerden biri olma özelliğini korur.
Albüme eleştirmenler Yoko Ono olmasa başyapıt olurdu diyerek Yoko'yu eleştirse de John halihazırda olan durumdan memnundur. Listeleri sarsar ve John Lennon'ı uzun bir aradan sonra yeniden konuşulur hale getirir. 

Double Fantasy (1980)

 Lakin bu mutlu günler uzun sürmeyecektir. Kara günün geldiği o 1980 yılında,hem barış yara aldı hem de dünyanın en büyük müzisyenlerinden birini kaybetti. 5 aralık günü John Lennon'ın katili Mark Sözde Beatles hayranı David Chapman New York'a gelmiştir. İlk günü yeni albümünü alır John Lennon'ın. Evinin önünde beklemeye koyulur. İlk gün başaramaz. İkinci gün yine bekler yine olmaz. En sonunda 3. gün 8 ekim akşamı John Lennon'a imzalatmayı başarır albümü. Bir fotoğrafçıda birlikte deklanşöre basar. Kimse o an onun son fotoğraf bilemez tabi. 

John Lennon ve katili mark david chapman 
( 8 Aralık 1980 - Dakota Binası Önü )

Chapman günün çoğunda Dakota çevresindedir. Central Park'ın yakınındaki havai fişek gösterisi kapıcının ve oradan geçenlerin dikkatini dağıtmıştır.
Akşamın ilerleyen saatlerinde, John ve Yoko, bir sonraki albüm için Yoko'nun söylediği "Walking On Thin Ice"ın kaydından evlerine dönerler. Saat 10:15'de bir limuzin Dakota'nın girişine yanaşır. Arabadan önce Yoko çıkar. Ardından John. Ana girişin ilerisinde açık bir kapı vardır. Ve bir grup apartmana giren merdiven. Yoko apartmana girerken John arabadan çıkar ve Dakota binasına yönelir, Chapman'ı görür. John Chapman'ı geçer, ve binanın kemerli kapısını açmak için yeltenir ki, Chapman ardından seslenir: 


"Mr. Lennon!" 
John döndüğünde Chapman, bir görgü tanığının deyimiyle dövüş pozisyonu alarak çömelir ve 5 el ateş eder. Biri ıska gider. 4'ü John'un sırtına ve omuzuna isabet eder. Dört mermiden biri aort damarını ölümcül şekilde parçalar. Buna rağmen 6 adım atmayı başarır. Yere yığıldığında güçlükle soluyarak "vuruldum, vuruldum" der.
 Yüzde 80 oranında kan kaybeden John, acil servisteki bütün çabalara rağmen 40 yaşında hayatını kaybeder. Ortada hiçbir neden yokken, sadece bir akıl hastası yüzünden John Lennon ölmüştü. Üstelik bir aile babası ve artık aşırı uçlarda gezinmeyen, oldukça sakin ve değişmiş bir John Lennon. Belki de kimilerinin işine gelmemişti akıllı bir John Lennon.
Ölümünün ardından, ölümüne dair çok şey söylenir, komplo teorileri kurulur. “John Lennon’u kim öldürdü?” kitabını yazan İngiliz hukukçu ve gazeteci Fenton Bressler, kimi tanıklıklara ve belgelere dayanarak şu iddiada bulunur:
”Katil Mark David Chapman, hayalkırıklığına uğramış eski bir fanatik hayran değil; beynine kumanda edilen bir tetikçidir.” 
Saplantılı ölçüde Lennon hayranı olduğunu söyleyen Chapman, polise verdiği ilk ifadede, “Kendi isteğimle yaptım” demiş, bu ifadesini de asla geri almamıştı. İngiliz yazar Phil Strongman, suikast üzerine yaptığı araştırmayı yazdığı yeni kitabında, Lennon’ı öldüren Chapman’ın, CIA tarafından kullanılan bir maşa olduğunu iddia ediyor. Yazara göre, Beatles’ın ünlü figürüne aşırı derecede hayran olduğunu söyleyen katilin elinde, bir tek Lennon 45’liği bile yok. Ayrıca ateş ederkenki soğukkanlılığı ve profesyonelliği de, saplantılı bir çılgının işini andırmıyor. 
Phil Strongman, kitabında bir adım daha ileri giderek, Lennon’ın vücuduna sıkılan beş kurşunun, Chapman tarafından atıldığını bile sorguluyor. Zira cinayet anında Chapman, Lennon’ın sağ tarafında resmediliyor. Oysa otopsi raporuna bakıldığında, kurşunların hepsinin, sanatçının sol yanına isabet ettiği görülüyor. Yazar Strongman’a göre, “Bu bir mucize”.

Meşhur Time dergisinin kapağında yazan şeydi aslında olan. Müzik ölmüştü. Vurulmadan önce, aynı gün, Lennon’ın son sözlerinden biri şu olmuştu:
“Ölmediğim sürece devam edeceğim.”Devam edeceklerinden biri, epeydir kimliğinin asli parçası olan siyasi tavrıydı. Dünyadaki şiddete karşı olan “barış” mücadelesi.
“Ben çocukken annem bana hep hayatın anahtarının mutluluk olduğunu anlatırdı. Okula gitmeye başladığım zaman, sınavda bana ‘Büyüyünce ne olmak istiyorsun?’ diye sordular. Ben de onlara ‘Mutlu olmak istiyorum’ diye cevap verdim. Onlar bana, soruyu anlamadığımı söylediler. Ben de onlara, asıl onların hayatı anlamadıklarını söyledim.”




Ölümünden sonra Yoko tarafından külleri Central Park'ta bulunan nehre saçılmıştır.
1981 yılının haziran ayındason kayıtlarında birkaçı Season Glass adıyla yayınlanır. Albüm kapağı John Lennon'ın kanlı ve ve bir camı kırık gözlüğü bir bardak su ve Central Park manzarasında oluşur.

Season Of Glass
(1981)

Aynı sene John Lennon'ın son albümü Double Fantasy Grammy müzik ödülleri töreninde Yılın Albümü ödülünü alır. Törene Yoko'nun duygusal konuşması damgasını vurur.


Grammy Ödülleri (1981)

1984 yılı ocak ayında Milk And Honey yayınlanır. Albüm Double Fantasy döneminde kaydedilen 
demo şarkıların yeniden düzenlenmesinden oluşur.
Albümde yine Yokonun şarkıları eşit oranda yer almıştır. Borrowed Time şarkısında gençliğini geride bıraktığına artık olgunlaştığını ve dünyanın artık daha berrak olduğunu anlatırken,
Albümde ki I Don't Wanna Face İt şarkısında Beatles ile ilgili görüşlerine yer vermiştir. 
En ilginci ise Nobody Told Me şarkısıdır. John Lennon 1974 yılında Ufo gördüğünü iddaa eder. Yıllarca sürekli bundan bahseder ve şarkıda bu da geçer. Bunun Cia'nin onun takip etmek için kullandığı araçlar olduğu bile iddaa edilmiştir.

Milk  And Honey (1984)

Milk And Honey'nin ardından 1986'da Menlove Ave albümü yayınlanır. 1988'de ise İmagine belgeseli yayınlanır. Daha sonraki yıllara Anthology albümünde olduğu albümlerle Yoko Ono ölümsüz aşkının anısını yaşatmaya devam eder. Central Park'ta İmagine köşesi yaptırmış, Japonya'da John Lennon müzesini açmıştır.  Hatta İmagine kulesi bile yaptırmıştır. 


“Hayır dünyayı özgürlük kurtarmayacak,
Herkes tek bir dine inanırsa dünya kurtulmayacak,
Teknolojiden çıldıracak hale gelirsek dünya kurtulmayacak,
Eğer şimdi toplanıp dünyanın en zarar verici patlayıcısı üstünde çalışıp beyaz sarayı havaya uçurursak dünyada hiç bir şey değişmeyecek.
Çünkü dünyada eksik olan tek bir şey var, AŞK.”

Lennon, Nixon yönetimi sırasında ulusal tehlike olarak hedef gösterilmiş ve sınırdışı edilmek istenmişti. Çünkü Lennon, insanları yazdığı ve bestelediği parçalarıyla; katıldığı televizyon programlarında cesur, özgür açıklamalarıyla; peşinde dolanan kameralara verdiği zekice cevaplarıyla ve yaratıcı eylemleriyle her daim barışa çağırıyor, Vietnam Savaşı’nı sorgulatıyordu. Bunu o kadar başarılı yapıyordu ki kitleleri mıknatıs gibi kendine çekiyordu.

Ve sonunda Mark David Chapman tarafından otelinin önünde vuruldu.Bu adam ne düşünüyordu bilmiyorum ama,John Lennon bir adam değildir.Bir öğretidir.

Kim bilir,egosuz bir çocuk olursanız siz de bir gün aşık olabilirsiniz.

Sevgilerle

Yoko Ono

" uçurduğun beyaz güvercinin kanatları artık simsiyah oldu şimdi "

~ Kaynakça ~
Imagine : John Lennon
(Belgesel)
Chapter 27
             Amerika John Lennon'a karşı
 (Belgesel)
anfaengerwriter.blogspot.com 



15 yorum:

  1. Bugüne kadar bilmediğim pek çok detay içeren ve John Lennon'a dair başlı başına bir kaynak niteliğinde olan çok kapsamlı bu değerli çalışma için kutluyor, teşekkürlerimi iletiyorum.
    Emeğinize ve kaleminize sağlık:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Sizden bu yorumu almış olmak onur verici :)

      Sil
    2. Blogumdan vermiş olduğun link tuhaf duruyor nedense.
      Üstelik kopyaya açık. Sil istersen...

      Sil
  2. Hiç biryerde John Lennon'u bu kadar ayrıntılı anlatan daha iyi bir Türkçe kaynak bulamamıştım teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  3. Ne kadar detaylı bir çalışma olmuş, kaleminize, emeğinize sağlık. Benim çocukluğumda çok ünlüydüler, Tina dergisi vardı her ay aldığım, içindeki magazin sayfasında mutlaka Beatles haberleri olurdu. :) Hayranları değilim ama iki şarkısını çok severim, Michele ve Girl. cia acaba savaş karşıtı olduğu için mi öldürttü? Aklıma bu geliyor ne sebep olacak başka?....:(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben çok severim şarkılarını. Siz daha yavaş ve akustik şarkıları seviyorsunuz gördüğüm kadarıyla. Ben I'm The Walrus tadında daha saykodelik tarzı severim :)
      Cia konusunda size
      Amerika John Lennon'a karşı belgeselini tavsiye ederim eğer izlemediyseniz.
      Elimden geldiğince, bir şeyler ortaya koydum. Umarım haddimi aşmamışımdır. Güzel sözleriniz için teşekkür ederim :)

      Sil
    2. Aşkolsun ne demek? Estağfurullah, hiç aklıma gelmez öyle şeyler, o belgeseli izlemedim ama cia'lı filmleri çok severim. İnsanın gözünü açıyorlar. MM'yi bile onlar öldürttü diye okumuştum. Çok da mantıklı gelmişti Kennedy'den ötürü. Yavaş şarkıları seviyorum evet eee yaş 58 olunca:)))) "ah evladım nerede bizim zamanımızdaki bayramlar" gibi bir nine olma yolundayım:))) bloğunuz çok kapsamlı, çok güzel. Ben teşekkür ederim harika bir bilgi kaynağı.

      Sil
    3. MM konusuna değinmeniz iyi oldu aslında. Küba Füze Krizi ile başlayıp,körfez krizine dek devam edecek bir yazı dizisi planlıyorum. Sizi de beklerim.
      Bloğum için söyledikleriniz için çok teşekkür ederim, çok kibarsınız :)

      Sil
  4. çok iyi bir araştırma ve yazı olmuş. kaynaklara da baktım. çok severim ben de. demek ki lennon'ın anne sorunu ve çocukluğu çok etkili olmuş. lennon mccartney ikilisi gibi başkası yok dünyada yaaa. baksanaaa, böyle bir kapsamlı yazıyı "pink floyd" için de yazabilir misin lütfen? :) heey bir de arada, bendeki "müzik" başlığına bir baksanaaa :) her telden müzik vardır rock sevsem de en çok :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öncelikle olumlu yorumlarınız için teşekkür ederim.
      Eşi Yoko Ono bir röportajında John ile annesi Julia Lennon arasındaki ilişki için şunu söylemiştir.
      "John çocukluğunu unutamamıştı ve orada kalmıştı. Hatta öyle ki bazı geceler yatakta onu anlatırdı bana."
      Pink Floyd'u ben de severim, umarım onları da yazma fırsatım olur. Müzik zevkimiz ortak.
      Kitaplara bakmıştım, müziklere de bakarım tabi.
      İyi günler :)

      Sil
  5. ya çok harika bir dizi olmuş,bu yazınızı bssmo blogumdaki John Lennon-imagine sayfasına "John Lennon" altına NOT şeklinde link olarak verdim,haberiniz olsun..elinize emeğinize sağlık..✔😊

    YanıtlaSil
  6. Faydam olduysa ne mutlu bana, iyi günler dilerim. 🙏🍀

    YanıtlaSil