1: Gerizekalıyız, çünkü; söylenene değil, söyleyene odaklıyız.
2: Gerizekalıyız, çünkü; Ego perdelerimizle baktığımız dünyayı, kendimizden ibaret sanıyoruz.
3: Gerizekalıyız, çünkü; Entelektüel de olsak, halen kişiler üzerinden konuşmaktan ötesini yapamıyoruz.
4: Gerizekalıyız, çünkü; Halen vahşi birer primat gibi, ön yargı ve temel güdülerle dünyaya bakıyoruz.
5: Gerizekalıyız, çünkü; Bir kalıbı yenisiyle değiştirmeyi, düşünmek sanıyoruz.
6: Gerizekalıyız, çünkü; Tüm o mükemmel Sherlock komplekslerimize rağmen, dış görünümden edindiğimiz kısıtlı bilgiyle hüküm koyuyoruz.
7: Gerizekalıyız, çünkü; Hayatı aidiyet gereksinimden ve şuursuzca taraf olmaktan ibaret sanıyoruz.
8: Gerizekalıyız, çünkü: 21.Yy'da kadın hakları diyerek, kadınları halen ikinci sınıf bir konumda tartışıyoruz. Eğer tartışılacaksa, insan hakları tartışmaya açılsın. Kadın hakları değil, insan haklarıdır sorunumuz.
9: Gerizekalıyız, çünkü: Başka putları taşa tutarken, kendi putumuza söz söyletmiyoruz.
10: Gerizekalıyız, çünkü; Kendi mahallemizde post kavgası ederken, elalem Mars'a dolmuş hattı çekiyor.
Sosyal medyada bile paylaşılan şeyi, paylaşan kişiye göre beğenen evrensel kafalar; taşı atarken kırdığım camların bedelini, önyargılarınızla ödeyebilirsiniz efendim.
Selametle...
Gece Kuşları (Nighthawks) - Edward Hopper (1942)
Sorma, sorma....izninle bir ekleme yapayım, geri zekalıyız çünkü toplumun yarısı halasının kızı, teyzesinin kızı, amcasının oğluyla evli...:((((
YanıtlaSilGece Kuşları resme bayıldım, eski filmlerden bir sahneye benziyor. Çok güzel...nasıl bir ustalık.
Maalesef ki akraba evliliği kötü bir gerçek :(
SilResme gelirsek, realist Hopper'ın dehasına hayranım.
Sevgilerimle Müjde Ablacım :)
Geri mi zekalıyız yoksa bile bile zekamızı geriletmeye mi çabalıyoruz, doğrusu henüz çözebilmiş değilim. Her maddeye ayrı ayrı, tüm kalbimle katılıyorum. Bizdeki -tırnak içinde bizdeki- duyarsızlık öyle boyutlara ulaşmış ki yeri geldiğinde bu gerizekalılık, umursamazlık ya da her nasıl adlandırılıyorsa oflamadan puflamadan kabul bile edebiliyoruz. Adını da özgüven koyuyoruz. Güzel paylaşımınız için teşekkürler :)
YanıtlaSildipnot: 6.maddeyi defalarca okudum, çok sevdim. ;)
Maalesef halen adını koyamadığım bir noktadır o. Ve Maalesef ki öğrenilmiş çaresizlik asli kimliğimiz olmuş durumda. Asıl ben okuyan güzel gözlerinize teşekkürü borç bilirim.
SilDipçe: Ben de tebessüm etmiştim okuyunca, sevgiler :)
İnsanları duvara çarptıran bir yazı olmuş :)) Bazen gereklidir öyle :))
YanıtlaSilTeşekkür ederim efendim :) Ali Şeriati'nin dediği gibi; rahat olanları rahatsız etmeye geldim.
SilSevgiler :)
eğitim eksik sistem bozuk :)
YanıtlaSilÇok sevimli bir yorum olmuş, çok teşekkür ederim :)
SilEline sağlık sevgili Emre, maalesef yazdıkların doğru ve biz bu gerçeklerle yaşıyoruz, bunları değiştiremeyiz belki ama bu gerçekleri bilerek yaşarsak fazla beklentiye kapılmamış oluruz..:)) sevgiler...
YanıtlaSilAynen öyle beklentiye girmeyiz hatta sana şunu söyleyeyim, bunları bilerek kendimizi de gelişmeye açık tutabiliriz. Teşekkür ederim dostum, sevgiler :)
Silşapka çıkarırım ben bu tespitlere ... bir de adam %60'ı aptal deyince kızılıyor , oysa oran aza indirgenmiş diye kızmalıyız...
YanıtlaSil%90 demeliydi bence ama insaflı davranmış. Yorumunuz için teşekkür ederim, sevgiler :)
SilKaleminize sağlık. Gerçekleri anlatan bir yazı olmuş. Maalesef bizde "çok şükür" kafası var. Her halta çok şükür. İşini yapması gereken adama sanki bize lütuf ediyormuş gibi çok şükür diyoruz.
YanıtlaSilMaalesef ki onun tıp tıp literatüründe ki adı'öğrenilmiş çaresizlik' oluyor. Bizi işte bu kafa yaktı.
SilYorumunuz için teşekkür ederim, sevgiler :)
Gerizekalıyız çünkü zamana ayak uydurmak yerine eski yaşantıyı devam ettirmeye calisiyoruz :)
YanıtlaSilEvet çok doğru; çağa ayak uydurmak yerine, iptidai alışkanlıkları sürdürüyoruz. Katkı için teşekkür ederim, sevgiler :)
SilÇok yerine bir post olmuş kalemine sağlık çok haklısın.
YanıtlaSilTeşekkür ederim, sevgiler :)
Sil