8 Aralık 2017 Cuma

Barışın Naif Sesi - John Lennon


Takvimler 9 Ekim 1940'yi tarihini gösterirken, Liverpool'da yaşayan Lennon ailesi savaşın ortasında, çok güzel bir çocuk sahibi olurlar. Öyle bir çocuktur ki bu, ülkesi bombalar altındayken, barışın evrensel sesi olarak yoğrulacaktır hamuru. Çünkü onun şefkatli yüreği, müazzep ruhu ve keskin zekası, dünyanın acılarına karşı sessiz olmaya katlanamaz. Korkmak ve susmak değil, özgürce şarkılarını söylemektir ve mutlu olmaktı onun hayali. Milyonlarca insanın alkışını değil, milyonlarca insanın özgürlüğünü ister. Kuyrukta sıralanan savaş sevicilerin değil, barışın sesini duyurmak ister.


Hamburg’ın o pis arka sokaklarında çalarken de, Kraliçe’nin huzurunda çalarken de, aslında aynı isyanın ve tepkinin sözcüsüdür. Kimileri mücevherler içindeyken, o işçi sınıfı kahramanı olmayı seçer. Bu lümpen oyunların ve kokmuş reveransların karşısında, alay ve iğnelemelerle dalgasını geçer. Onun zekası ve yaratıcılığı karşısında, tükenir tüm entelektüel ahmaklar.


Bir adam hayal edin. Onun hayalleri, tüm dünyanın hayallerinin hem tercümanı, hem de rehberi olsun. Bir hayal edin, dünyayı sallarken şarkılarıyla, sırf barış için devleti bile karşısına alsın. Bir adam hayal edin… Hayır etmeyin, o zaten vardı ve hep var olacak. Sözleriyle, sesiyle ve nefesiyle. Dünden, bugüne ve sonsuza değin. İnsanoğlu var oldukça,  Yoko’yu tüm kalbiyle sevecek ve tüm kardeşlerini o mutlak barışa yöneltecek.












10 yorum:

  1. Nefis bir yazı olmuş, eline sağlık.
    Şimdi gidip bir güzel "Woman"ı dinleyeyim üzerine :)

    YanıtlaSil
  2. İnsanlar içinde bulunduğu çevrede yoğruluyorlar tıpkı unun suyla karışıp yoğrulması gibi ve türlü türlü şekil alabiliyorlar. :)
    Kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil
  3. Çok zamansız, çok trajik biçimde öldü daha doğrusu öldürüldü:(((iyi insanlar böyle deyim yerindeyse 'çıkıntı' olunca yaşatmıyorlar, batıyor birilerine:( umarım çok mutludur gittiği yerde.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah be ablam, o kadar haklısın ki. Zaten ölmeden önce verdiği röportajda da diyor muhalefete devam edeceğini. Kimin kuyruğuna bastıysa, ölümüne sebep oldu. Umarım öyledir...

      Sil
  4. John Lenon benim de çok sevdiğim ve barış adına yaptıklarıyla takdir ettiğim birisi. Ama ölüm şekli hele de buna bir hayranının sebep olması aslında hiç anlaşılamadığını da gösteriyor. O özgürlük ve barış derken yine bir başkası ondan yaşama hakkını alıyor. Şu an bile hayranı olanlar çok sevdiği eşine kötü sözler söylüyor. Yani bazen ne kadar biz barışçıl olsak da çevredeki kötü düşünceliler bizi bastırıyor. Forumlardaki yorumları okuyunca bile hala onun anlaşılamadığını düşünüyorum. Ve günümüzde onun kadar cesurca barış isteyebilecek birinin gelemeyeceğini.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ölümünü biyografisini yazarken işlemiştim, bence bir bakmalısınız.
      Hayranlar konusunda ise maalesef haklısınız, insanlar çok acımasız ve önyargı dolu. Bu hem üzücü, hem de düşündürücü.

      Sil
  5. Ah iste insan gibi dedigim insanlardan biri...

    YanıtlaSil
  6. Onu tanımayan yoktur bizim jenerasyonda ama gençlerden duymak çok hoş. Emre, bloğunun adını bir türlü ezberleyemedim. Yoksa çok ilginç yayınların var kaçırmamam lazım. Çok hayrandım John'a ve Yoko ile yaşamına, o bambaşka biriydi.Barış için çok çalıştı. Sevgiyle anıyoruz.

    YanıtlaSil