30 Kasım 2017 Perşembe

Aşk ve Ölüm


Oscar Wilde, aşkın ölümden daha büyük bir sır olduğunu söylüyordu eski basım bir kitabında. Oysaki ölümü beklerken yitip gidecek esrik bir tutkuya bağlandığını, kuşkusuz o da biliyordu.

Fakat hep böyle işlemez mi zaten aşkın kanunu; kim ona bağlanmak ve yüreğinin derinlerinde yeşertip, yaşatmak için mantıklı bir sebebe ihtiyaç duyar ki?

Yıllar geçer inanmaz olursun artık seni bulacağına, bir an olur çat kapı giriverir hayatına zincirlerini koparırcasına. An olur, bir bakışa binlerce asrı sığdırırsın sanırsın; kalıverirsin öylece ve zamanın ansızın hükümsüzlüğünü ilan edişine şahit olursun. Çünkü hazırlıksız yakalamıştır seni tanrı misafirin ve artık geri dönüşü yoktur bu işin. 

Gözlerin ta içine odaklanan bakışlar, ağır ağır tıkanan nefes, hızlanan kalbin ritmini kaybetmiş çığlıkları; bir kuş havalanır kafesinden, işte o vakit yankılanır göğsünün duvarlarında aşkın şarkısı.


4 yorum:

  1. Aşkı ne güzel anlatmışsın, davetsiz misafir hakikaten:)Eline sağlık, resim çok güzel. Hoşgeldin bloğuna:)

    YanıtlaSil
  2. O zaman; "aşk eski bir yalan, adem'le havva'dan kalan" :)
    ve hatta "yalaaaan, başkası yalan, dünyada..." hadi gerisini getirmeyeyim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok sempatik bir yorum olmuş, teşekkür ederim :)

      Sil