20 Eylül 2018 Perşembe

Geceye Not - 2

Sesin kapılar aralar, soğuk gecelerin kasvetli dokunuşlarıyla tenimi karanlığa boyar. Ruhum dizginlenmeyen bir kısrak edasıyla dört nala zamanı aşar, soluk sözler dökülür dudaklarımdan; yitirilmiş öpüşlerin bedelidir tüm acılar. 

Oysa her gece şehvetin izlerini taşıyan dört duvardır, günahını omuzlarımıza yükleyen ve ışığımızı çalan. Günahlar karanlıkta yaşanır ama aydınlıkta gösterir kendini, siluetler sessizlikte büyür fakat sesleriyle belli ederler kendilerini. Dokunuşlar yanıltabilir, koku aklı bulandırır ve gülüşler satır aralarında verilmek istenen mesajı, yüreğin dolambaçlı yollarından geçirerek iletir.

Öylesine sarmıştır ki, sonsuza dek uzanacak hazlara haris olduğunu sanmaktadır. Sanrılar böyledir, geçiciğiyle kalıcı izler bırakır. Pencereden geceyi izler, yıldızları sayar ve bir daha ağlar kendine. Ağlayabilirken ağlar, yitirmeden gözyaşlarıyla tükenip giden sahici hisleri. Sokağın sükunetine dalar, boyar bakışlarını, kollar zamanın yıkıcı hünerini.

Sana bakan geçmişini görür, seninle bakan geleceği. Bak, gör ve duy beni; zincirlerinden boşanan habis nefreti. Hazlar nefrete açılır, sevgi ise vicdanın örtüsüdür. Sevgi fedakardır çünkü, şehvet ise alacaklıdır her an. Bulutlar kadife örtüler gibi sarar, aldatılmışlara ağlar. Yağmurla arınır hatıralar, yağmuru hissedenler ay ışığına tutunurlar. Şafak gelir ardından, kapı kapanır ve hazzın doruğunda beliren günahlar mühürlenir. Kadınlar, erkekler; sokaklar vedalara uyanır. 

Resim: The Fisherman and the Siren -  Sandro Botticelli

3 yorum:

  1. "Günahlar karanlıkta yaşanır ama aydınlıkta gösterir kendini"
    nasıl da doğru bir cümle...

    YanıtlaSil
  2. Cok güzel cümleler . Resimler de yazilara cok yakisiyor 😊

    YanıtlaSil