21 Kasım 2020 Cumartesi

Vakitsiz Ölüm

sevdanın ateşi geceleri büyür

insan dediğin hep vakitsiz ölür


gönlümün pusulası kayıp

geçmişin yükü omuzlarımda 

usulca dokunursun yaralarıma

süzülüverir bütün acılarım

yüreğimden ruhumun boşluklarına


sokağından, gecenin sonuna değin

yalnızlığını adımlar durmadan

yazgısının yargısıyla muhatap

zincirlerinden kurtulmaya çalışır

coşkun bir sel gibi aktıkça


yaşamadan yitenler zamansızdır

bu esrik savaşın ortasında 

ıssızlığına sığınırlar yüce yüreğin

uzanırlar kan revan içinde 

yitik zihnin kör karanlığına


söylesene gün ışığım, sevgilim

hangi çağın kutsal vazifesi bu

ölülerini dimağına gömdüğün

hangi ozanın kayıp şarkısı 

kanlı devrimlerin çığlığını bastıran


ne zamandır kanar dilimin ucundan

satırlarımın arasına sevda sözleri 

seslenir karanlıkta kendine çaresizce

uzaksın kendine ve daha yakın ecele

işte bunun için yakala baharı damarından


düşsün avucuna nabzı kulağında

henüz rengi solmadan

sık, gevşet ve bekle öylece

sen durdukça dimdik ayakta

yitirmem umudu asla


ne söylenebilir gölgelerin içinden

aşklarının ışığında uyuyanlara denk





4 yorum: